22 Ocak 2014 Çarşamba

"O gece o köprüde neredeyse ölüyordum, hem fiziksel hem de duygusal açıdan. Sonra ise ailemize küf gibi yapışan bu sır, beni fazlasıyla bitkin düşürdü.
Konuşacak, düzelmemi sağlayacak, beraber ağlanacak kimsem yoktu. O yüzden o karanlık her tarafımı sarıyordu. O mezarda/evde kendi içime kapandım."

ŞANS BİLEKLİĞİ - CATHY LAMB




Bambaşka 

"Başka" dan Sonra Kahraman Tazeoğlu Bu Kez De "Bambaşka" Kitabıyla Okurlarıyla Buluşuyor...

Kalır gibi gidişlerini izledim önce, sonra gider gibi kalışlarını...

Ve anladım ki ne sen gidebiliyorsun ne ben kalabiliyorum. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki şimdi; ağlamak gülmenin mahkumu, gülmek ağlamanın gardiyanı gibi sanki...

Ve anladım ki ne seninle ağlayabiliyorum, ne de sensiz gülebiliyorum.

Belki de sen aşka aşıktın, ben üstüme alındım bilmiyorum. Bir gün gerçekten seni terk edebilecek miyim onu da bilmiyorum. Üzerine sinen benin kokusunu duymadan yaşayabilecek misin?.. Çünkü, senden geriye sadece sen kalana dek terk edilmiş olmuyorsun.
İnsan yaşadığı anın değerini yaşadıklarından ötürü değil, neler yaşayacağını bilmediğinden ötürü bilmez. Seni çok seviyorum; bir gün seni terk etme gücümü kendimde bulup bulamayacağımı bilmeye bilmeye... Anlıyor musun?

Gel "biz" olalım demek kolay... Benimle hiç olur musun?



21 Ocak 2014 Salı

                                                       AYNI YILDIZIN ALTINDA                         

"Ona bugün 'sonsuza dek' deyip durdum,'sonsuza dek sonsuza dek',o da bir şeyler geveleyip karşılık vermedi.Hani sanki gidiciymisim gibi.'Sonsuza dek' bir sözdü! Sözünden nasıl dönersin ki? "
"Bazen insanlar söz verirken,bu sözün ne anlama geldiğini anlamıyorlar." dedim.



                                         
    SAATLERCE OTURABİLİRİM  

Resim yazısı ekle
                                BUNLAR İYİKİ VAR                         
  

                                             --  VEFA ENVER--               

"Çocuk da Yapamadım Kariyer de ile başlayan macera , Bunu Sen İstedin ile devam etmişti ve şimdilik -Neyse ki Çocuk Yaptım ile sona erdi , çok eğlenceli ve yer yer duygu yüklüydü , daha önce de dediğim gibi gözlerimin dolduğu anlar oldu. Romantik komedi sevenlerin kaçırmaması gerek , serinin üç kitabı daha kaldılarolsa keyifle okurdum. 

Henüz Vefa Enver ile tanışmadıysanız ya da bu seriyi okumadıysanız , güzel vakit geçireceğinizi rahatlıkla söyleyebilirim. Hem şu kapakların tatlılıklarına bakar mısınız ? Okurken görenler bile hayran 


 

                                                             ATEŞLİ BİLET                            

  “Gelebileceğini düşünmüştüm,” diye mırıldandı kadın. “Hâlâ sana bir dans borcum var.”

Sekiz santimetrelik, dizlerine kadar uzanan çizmeleriyle, Jace’ten birkaç santimetre kadar uzundu. Muhtemelen ayakkabıları olmadan Jace ondan üç santim daha uzun olurdu. Kızın boyu canını sıkmadı. Başını kaldırıp ona bakmak Jace’i heyecanlandırıyordu. Uzun, beyaz boynu onu uyarıyordu. Çenesinin keskin açısı. Yumuşak yanağı. Kalın kirpikleri. Kalın, siyah bukleleri. Deriyle karışmış parfümünün miskli kokusu ve naneli sakızı. Yumuşak, boğuk tondaki sesi. Kadınla ilgili her şey onu heyecanlandırıyordu. Ona ihtiyacı vardı. Şimdi. Kadının bedenini kendisininkine doğru çekmemek için iradesinin her parçasını kullanıyordu.

“Beni nasıl tanıdın?” diye sordu Jace.

Kadın, kaskının siperini kalırdı ve Jace’in gözlerinin içine baktı. Gök mavisi irisleri, kapkara saçları ve porselen gibi beyaz teniyle şok edici bir kontrast yaratıyordu. “Hâlâ aynı kıyafetleri giyiyor olduğun gerçeğini saymazsak mı?”

Ah.

ATEŞLİ BİLET - OLIVIA CUNNING